Erteleme Alışkanlığını Kırmak İçin Sihirli Formül: Tetikleyici ve Ödül Sistemi
Erteleme Belasıyla Yüzleşmek: Neden Sürekli Yarın Diyorsunuz?
Merhaba sevgili takipçilerim! Eminim birçoğunuz bu satırları okurken, aslında yapmanız gereken bir işi ertelediğinizi düşünüyor olabilirsiniz. Öyle değil mi? Hepimizin hayatında dönemsel olarak veya sürekli karşılaştığı bir durumdur erteleme alışkanlığı. O yapılması gereken önemli telefon görüşmesi, atılması gereken o e-posta, başlamanız gereken rapor veya bitirmeniz gereken bir proje… Hepsi bir köşede beklerken, biz kendimizi sosyal medyada gezinirken, anlamsız videolar izlerken veya acil olmayan başka işlerle meşgul olurken buluruz. Erteleme, çoğu zaman tembellikle karıştırılsa da, aslında derinlerde yatan kaygılar, belirsizlikler, mükemmeliyetçilik veya sadece görevin çok büyük görünmesi gibi pek çok farklı nedenden beslenen karmaşık bir davranıştır. Peki, bu döngüyü kırmak mümkün mü? Kesinlikle evet! Bu yazımızda, ertelemenin kökenine inerek, beynimizin çalışma prensiplerinden ilham alan tetikleyici ve ödül sistemi ile bu alışkanlığı nasıl tersine çevirebileceğinizi adım adım keşfedeceğiz. Artık “yarın yaparım” demek yerine, “şimdi yaparım” diyen birine dönüşmeye hazır olun!
Alışkanlık Döngüsü: Prokrastinasyonunuzun Anatomisi
Hepimiz farkında olmadan pek çok alışkanlık döngüsü içinde yaşarız. Sabah uyandığımızda yaptığımız ilk şeyden, gece yatmadan önceki son eylemlerimize kadar. Ünlü yazar Charles Duhigg’in “Alışkanlıkların Gücü” adlı kitabında detaylıca anlattığı gibi, her alışkanlık üç temel aşamadan oluşur: tetikleyici, rutin ve ödül. Diyelim ki yorgun hissediyorsunuz (tetikleyici), gidip bir kahve içiyorsunuz (rutin) ve kendinizi daha uyanık hissediyorsunuz (ödül). Beynimiz, bu ödülü almak için aynı tetikleyiciyle karşılaştığında aynı rutini tekrarlama eğilimindedir. Peki, erteleme bunun neresinde? Maalesef, prokrastinasyon da aslında bir tür alışkanlık döngüsüdür. Bir görevi başlatma konusunda stres veya kaygı hissettiğinizde (tetikleyici), anında bu görevi erteleyip dikkatinizi dağıtacak bir şeyler yapmaya başlarsınız (rutin) ve bu durum geçici bir rahatlama hissi verir (ödül). Bu geçici rahatlama, beynimiz için ödül niteliğindedir ve bu döngüyü sürdürmemize neden olur. İşte bu döngüyü tanımak ve kırmak için, her bir aşamayı tek tek ele almamız gerekiyor.
1. Adım: Tetikleyicilerinizi Keşfedin
Erteleme alışkanlığını kırmanın ilk ve en önemli adımı, sizi ertelemeye iten tetikleyicileri doğru bir şekilde tanımlamaktır. Bir tetikleyici, beyninize “burada bir ödül var, bu alışkanlığı başlat” sinyalini gönderen her şey olabilir. Bu, belirli bir zaman dilimi, bir duygu, bir yer, belirli bir kişi ya da bir önceki eyleminiz olabilir. Kendi tetikleyicilerinizi bulmak için, erteleme eğilimi gösterdiğiniz anları gözlemlemeye başlayın.
* Duygusal Tetikleyiciler: En yaygın olanlardan biridir. Kaygı, korku (başarısızlık veya mükemmel olamama korkusu), can sıkıntısı, yorgunluk, stres veya bunalmış hissetme gibi duygular sizi ertelemeye itebilir. Örneğin, bir sunum hazırlamanız gerektiğinde hissettiğiniz kaygı, ertelemenin tetikleyicisi olabilir.
* Çevresel Tetikleyiciler: Bazen çalışma ortamınız bile bir tetikleyici olabilir. Dağınık bir masa, sürekli gelen bildirimler, sessiz olmayan bir ortam veya dikkat dağıtıcı nesneler, sizi görevinizden uzaklaştırabilir.
* Görevle İlgili Tetikleyiciler: Görev çok büyük, belirsiz, sıkıcı veya anlamlı gelmiyorsa, bu da bir tetikleyici olabilir. “Nereden başlayacağımı bilmiyorum” hissi, otomatik olarak erteleme davranışını tetikler.
Bu tetikleyicileri belirlemek için kendinize şu soruları sorun: Ertelemeye başladığımda genellikle ne hissediyordum? Nerede oluyordum? Saat kaçtı? Tam olarak ne yapmam gerekiyordu? Bu farkındalık, ertelemenin kökenini anlamanızda kritik rol oynayacaktır.
2. Adım: Rutini Değiştirin, Ama Akıllıca!
Tetikleyicilerinizi belirledikten sonraki adım, prokrastinasyon rutinini değiştirmektir. Buradaki anahtar nokta, tetikleyiciyi ortadan kaldırmak yerine, tetikleyici ortaya çıktığında verdiğiniz tepkiyi değiştirmektir. Yani, aynı tetikleyici karşısında ertelemek yerine, yeni ve verimli bir rutin oluşturmalısınız. Bu, size anında bir ödül sağlayacak ve beyninizin bu yeni davranışı olumlu bir şekilde ilişkilendirmesine yardımcı olacaktır.
Peki, eski rutinimiz olan “erteleme” yerine ne koyacağız? İşte size birkaç öneri:
* Küçük Adımlarla Başlayın: “İki Dakika Kuralı”: Bu kural, prokrastinasyonu yenmek için harikadır. Eğer bir görevi iki dakikadan daha kısa sürede yapabiliyorsanız, hemen yapın. Eğer daha uzun sürüyorsa, sadece iki dakika boyunca o görevle ilgili bir şeye başlayın. Örneğin, bir rapor yazmanız gerekiyor, sadece başlığını yazın veya ilk cümleyi kurun. E-posta göndermeniz mi gerekiyor? Sadece alıcıyı ve konuyu yazın. Göreve başlamanın zorluğu genellikle sandığımızdan daha büyüktür; iki dakika kuralı, bu bariyeri aşmanıza yardımcı olur.
* Görevi Parçalara Ayırın (Chunking): Büyük ve göz korkutucu görevler genellikle ertelemenin ana nedenidir. Görevleri daha küçük, yönetilebilir parçalara ayırmak, onları daha az tehditkar hale getirir. Örneğin, “bir sunum hazırla” yerine “sunumun ana başlıklarını belirle”, “araştırma yap”, “slaytları tasarla” gibi adımlar belirleyin.
* Zaman Yönetimi Teknikleri: Pomodoro tekniği (25 dakika çalışma, 5 dakika mola) gibi yöntemler, odaklanma sürenizi artırırken, kısa molalarla zihninizi dinlendirmenizi sağlar. Bu, ertelemeye meyilli anları disiplinli bir çalışma rutinine dönüştürmek için harika bir yoldur.
* Ortamı Düzenleyin: Çalışma alanınızda dikkat dağıtıcı unsurları en aza indirin. Telefon bildirimlerini kapatın, masanızı düzenleyin. Temiz ve düzenli bir ortam, odaklanmanızı kolaylaştırır ve erteleme tetikleyicilerini azaltır.
Yeni rutininiz, sizi ertelemekten alıkoyacak ve sizi göreve doğru itecek kadar kolay ve cazip olmalı. Unutmayın, önemli olan mükemmel olmak değil, başlangıç yapmak ve ivme kazanmaktır.
3. Adım: Ödül Sisteminin Gücünü Kullanın
Alışkanlık döngüsünün son ve belki de en zevkli adımı: ödül sistemi! Beynimiz, bir davranışın sonunda olumlu bir sonuçla karşılaştığında, bu davranışı tekrarlamaya daha meyilli hale gelir. Erteleme döngüsünde, rutin (erteleme) size anlık bir rahatlama ödülü sunuyordu. Şimdi, bu ödülü yeni, verimli rutininizle ilişkilendirmemiz gerekiyor. Yani, görevinizi tamamladığınızda veya belirli bir aşamaya geldiğinizde kendinizi ödüllendirerek, beyninize “evet, bu iyi bir şeydi, tekrar yapmalısın” sinyalini göndereceksiniz.
Peki, nasıl bir ödül seçmelisiniz?
* Görevle Orantılı Olmalı: Küçük bir görevi bitirdiğinizde büyük bir ödül vermek yerine, görevin büyüklüğüne ve zorluğuna uygun ödüller seçin. Örneğin, 20 dakikalık bir çalışma için 5 dakikalık bir müzik dinleme molası, büyük bir proje aşamasını bitirdiğinizde sevdiğiniz bir filmi izleme veya dışarıda yemek yeme gibi.
* Anında veya Kısa Süreli Olmalı: Ödül, yeni rutini tamamladıktan kısa bir süre sonra gelmelidir. Böylece beyin, yeni davranış ile ödül arasındaki bağlantıyı net bir şekilde kurabilir.
* Size Özel Olmalı: Ödül, gerçekten sizi motive eden, hoşunuza giden bir şey olmalı. Bu bir kahve molası, sevdiğiniz bir şarkıyı dinlemek, kısa bir yürüyüşe çıkmak, sevdiğiniz bir dizi bölümünü izlemek veya sadece birkaç dakika dinlenmek olabilir. Maddi olması şart değildir.
* Dikkatinizi Dağıtan Şeyleri Ödül Olarak Kullanın: Genellikle ertelemek için kullandığınız sosyal medyada gezinme, oyun oynama gibi aktiviteleri, eğer ölçülü ve planlı bir şekilde yaparsanız, tamamladığınız görevler için bir ödül olarak kullanabilirsiniz. Bu, beynin bu tür aktiviteleri “izinli” ve “ödül” olarak algılamasına yardımcı olur.
Önemli olan, ödülün sizi daha iyi hissettirmesi ve o anki rahatlama hissini sağlamasıdır. Bu sistem, beyninizin ödül merkezini aktive ederek yeni davranışınızı pekiştirir ve erteleme alışkanlığının yerine daha üretken alışkanlıklar geliştirmenizi sağlar.
Tetikleyici ve Ödül Sistemini Uygulamaya Koymak: Pratik İpuçları
Şimdiye kadar teoriyi anlattık, sıra geldi pratiğe! Bu sistemi hayatınıza nasıl entegre edeceksiniz?
Bir örnek senaryo düşünelim: Bir rapor yazmanız gerekiyor ve bu sizi her düşündüğünüzde bunaltıyor (tetikleyici). Hemen sosyal medyada gezinmeye başlıyorsunuz (rutin), bu da size geçici bir rahatlama sağlıyor (ödül).
Yeni sistemle:
1. Tetikleyiciyi Tanı: Raporu düşününce bunaldığınızı fark edin.
2. Yeni Rutini Uygula: “Şu an bunalıyorum, ama sadece ilk iki paragrafı yazacağım.” veya “25 dakika boyunca sadece giriş kısmıyla ilgili araştırma yapacağım.” (Pomodoro).
3. Kendini Ödüllendir: İlk iki paragrafı yazdığında veya 25 dakika çalıştıktan sonra, beş dakikalık bir mola verip sevdiğin bir müziği dinle veya bir bardak çay yap.
Bu süreç, başta zorlayıcı gelebilir, ancak tekrar ettikçe beyniniz yeni rutini ve ödülü birbiriyle ilişkilendirmeye başlayacak ve zamanla bu yeni davranış otomatik hale gelecektir.
* Planlama: Günün başında veya bir gece öncesinden, tetikleyicilerinizi ve onlar karşısında uygulayacağınız yeni rutinleri ve alacağınız ödülleri belirleyin. Bu, spontane ertelemelerin önüne geçmenizi sağlar.
* Esneklik: Her zaman her şeyin mükemmel gitmesini beklemeyin. Bazen sistem işlemeyebilir, eski alışkanlıklarınıza dönebilirsiniz. Bu tamamen normaldir. Kendinize karşı şefkatli olun, pes etmeyin ve sistemi yeniden başlatın.
* Kendine Şefkat: Mükemmeliyetçilik, ertelemenin en büyük nedenlerinden biridir. Unutmayın, başlangıçlar her zaman kusurlu olabilir. Önemli olan, görevleri tamamlama ve ilerleme kaydetmektir, mükemmel bir iş çıkarmak değil.
* İlerlemenizi Takip Edin: Küçük zaferlerinizi kutlayın! Bir günlük tutmak, bir çizelge oluşturmak veya bitirdiğiniz görevleri işaretlemek, motivasyonunuzu artırır ve ne kadar yol kat ettiğinizi görmenizi sağlar.
* Sorumluluk Ortakları: Hedeflerinizi bir arkadaşınızla veya mentörünüzle paylaşın. Biriyle hesap verecek olmak, motivasyonunuzu artırabilir ve belirlenen rutine sadık kalmanıza yardımcı olabilir.
Uzun Vadeli Başarı İçin: Alışkanlığı Sürdürmek
Alışkanlıklar bir gecede değişmez. Yeni bir alışkanlık oluşturmak veya eski bir alışkanlığı kırmak zaman, çaba ve tutarlılık gerektirir. Tetikleyici ve ödül sistemi, bu süreci hızlandırmanıza ve kolaylaştırmanıza yardımcı olsa da, uzun vadeli başarı için bazı noktalara dikkat etmelisiniz:
* Sabır ve Tutarlılık: Yeni bir davranışın kalıcı bir alışkanlık haline gelmesi genellikle 21 ila 66 gün sürer. Bu süreçte aksilikler yaşasanız bile vazgeçmeyin. Her gün küçük adımlar atmaya devam edin.
* Geriye Dönüşleri Yönetme: Bazen eski erteleme alışkanlığınıza geri dönebilirsiniz. Önemli olan bu durumda kendinizi eleştirmek yerine, durumu analiz etmek ve neden böyle olduğunu anlamaya çalışmaktır. Hangi tetikleyici devreye girdi? Ödül yeterince tatmin edici miydi? Gerekirse sistemi yeniden ayarlayın.
* Sistemi Kişiselleştirme: Herkes farklıdır. Size iyi gelen bir ödül, başkasına gelmeyebilir. Kendinizi tanıyın, neyin sizi motive ettiğini ve neyin gerçekten işe yaradığını keşfedin. Sisteminizi zamanla kendi ihtiyaçlarınıza göre uyarlayın.
* Kendinizi Kutlama: Büyük bir hedefi tamamladığınızda veya uzun bir süre boyunca erteleme alışkanlığınıza meydan okuduğunuzda, kendinizi kutlamayı unutmayın. Bu, hem motivasyonunuzu yüksek tutar hem de beyninize doğru sinyali gönderir.
Son Sözler: Erteleme Artık Bir Seçenek Değil
Sevgili dostlar, erteleme alışkanlığı birçok insanın potansiyelini gerçekleştirmesinin önündeki en büyük engellerden biridir. Ancak bu, kaderiniz değildir. Beynimizin çalışma prensiplerini anlayarak ve tetikleyici ve ödül sistemi gibi güçlü araçları kullanarak, bu alışkanlığı bilinçli bir şekilde değiştirebiliriz. Unutmayın, bu bir anda olacak sihirli bir dönüşüm değil, küçük adımlarla ve kararlılıkla atılan bir yolculuktur.
Hayatınızın kontrolünü elinize almak, daha üretken ve verimli olmak, hedeflerinize ulaşmak için bu sistemi denemekten çekinmeyin. Farkındalıkla tetikleyicilerinizi tanıyın, cesaretle rutininizi değiştirin ve hak ettiğiniz ödüllerle kendinizi motive edin. Yarınlara ertelediğiniz tüm potansiyelinizi bugün ortaya çıkarma zamanı! Başarı sizinle olsun!